Temmuz 28, 2017

Değişim

tik tak tik tak tik tak 

Zaman akıyor, dün bir daha olmayacak bir rutinin olsa bile dünü bir daha yaşamayacaksın. Bir gün daha yaşlandın ne kadar spor yapsan da iyi beslensen de hayatını kaliteli yaşasan da dünkü sen değilsin. 

Dünü bir daha yaşamayacaksak bugün çok kıymetli olmalı çünkü yarın, bugün olmayacak. Ben de bu yüzden yeni bir ben ile her gün yeni bir güne uyanıyorum. Dünü nasıl mı yaşadım kısaca anlatmak isterim dinlemek isterseniz devam edin okumaya:

Yaşamı hissederek kendimi hissederek ona olan aşkım ile uyanarak başladım. Biraz daha sağlık kattım kendime yüzerek, su bedenimde kayarken düşüncelerim düzene girdi. Enerjimi aldım doğanın sundukları ile günü en iyi şekilde değerlendirmek için. Yapmasam da olurları kenara bıraktım kendim için minik iyilikler yaptım. İzledim insanları, dinledim insanları yargılamadan. Düşündüm bolca kendi doğrumu bulana kadar. Aşk yaptım, gözümle, hayalimle, sözlerimle... Okudum gün bana neyi verdiyse.. 

Uyanmak, spor, yemek, hoş beş, biraz kitap.. Evet baktığında her gün yapılan dünden farksız eylemler. Fakat kattıkları bize farklı, her gün değişiyorsun. Değişime karşı gelemezsin. 

Birisiyle karşılaşırsın, hoşlanırsın belki seversin zaman geçer ikinizde çoğu gün aynı şeyleri yaparsınız bir değişiklik yoktur görünürde ama gün gelir siz siz değilsinizdir 'Seni tanıyamıyorum sen tanıdığım kişi değilsin' dersin neden mi değişiyorsun. Değişiminiz aynı orantıda gitmiyor dengeler değişiyor ve artık o çok farklı. 

Değişim aynı olamaz mı, çiftler birbirinden farklılaşmadan. Neden olmasın bu dünya da herşey mümkün, ölümsüzlük bile bir gün :)  Beraber paylaşarak, boş anları beraber değerlendirerek, yeni hobiler edinerek, öğrendiklerinizi paylaşarak, konuşarak  daha ateşli olsun diye tartışarak :), kendi oyunlarınızı yaratarak.. 

Her gün değişirken korkmayın değişmekten. Bu değişimi kazanca dönüştürün vücudunuz için, hayat standardınız için, aşkınız için.. Kısaca kendiniz için.

Hepinizi seviyorum ama en çok kendimi :)

Haziran 28, 2017

sessiz haykırış

Yalnız uyanmaktan
Aşk'ı uzaktan seyretmekten,
Sevdiğimi elimi uzatsam dokunabilecekken,
Bıktım ulaşamamaktan.

Sevmiyorum geceleri,
Zor uyumak kalbinde aşk,
Yastığında kokusu yokken.

Bıktım mutluluğu beklemekten,
Korkmaktan
Acısını yaşamaktan.

Haykırmak istiyorum hayat
Yorulduğumu,
Uyumak istemeden
Uyanmamayı istemeyi.

Ya sev beni
Ya da azad et beni sevgili.


Nisan 17, 2017

La Fontana di Trevi Namıdiğer Aşk Çeşmesi

        Roma söylenince aklımıza neler gelir, bu aralar moda olan Gelato mu, incecik hamuru enfes domates sosu ile pizza mı, tarihi ölüm arenası Colosseum mu yoksa Piazzi di Spagna mı? Ya da birçok dikkate şayan filmde sahne çekimlerinde kullanılmış yer olan La Fontana di Trevi namıdiğer Aşk Çeşmesi mi? İnansak da inanmasak da Roma'ya her giden arkasını dönüp çeşmeye para fırlatmıştır. Fırlatmadım, aşkım yanımda diyenler kendinize yalan atmayın atmadıysanız bile içiniz gitmiştir :) Çünkü Aşk için herşeyi denemeye değer, en saçma olasılıkları bile.. Ama zaten Aşk akıllı bir durum mudur? Aşk saçmalıktır. Net nokta aksini iddia eden aşk yaşamamıştır. Aşk öyle bir şeydir ki vücudunuzdaki kimyasal tepkimeler sizi eseri altına alır, kaçış yok artık Aşk'a aitsinizdir. Kurtuluş var mı diye haykıran acı çekenler; kurtuluş vardır ama kurtulmak isteyen var mıdır? :)

        Aşk o kadar değerli, nadir, çekicidir ki bırakırsak bir daha bulamamaktan korkarız ve sıkı sıkıya tutunuruz. Bazen sonunu bildiğimiz halde Aşk'ın verdiği tabiri imkansız duygu karmaşası için  o yolu seçeriz, yürürüz, yürürüz döndüğümüz sapağı unutana dek. Değer mi? Evet, kesinlikle değer.

       Dünyada kalıcı mıyız, hayır,belki yüz sene sonra kalıcı olma ihtimalimiz var yapay zeka geliştirilirse. Ama şimdi bu şansımız yok, her günü yaşamak, hissetmek, gelen güzel duyguları reddetmemek lazım.

Yani kısaca
AŞK'I ARAYIN VE YAŞAYIN

CARPE DİEM  GÜZEL İNSANLAR

Ocak 17, 2017

KENDİMLE TANIŞTIĞIMA MEMNUN OLDUM

Kendimle yeni yeni tanışmaya başladık. 


Bir yabancıyı keşfetmek gibi kendimi tanımaya başladım, her farkındalıkta küçük bir çocuğun gizli bölme bulması gibi heyecan ile karışık bir mutluluk içime doluyor. 
Ben neyi - nasıl - nerede - niçin istiyorum, seviyorum, söylüyorum. 
Bir anda bir ışık tepemde evet evet evet.. zincirleme diğer olaylara anında bağlantı ve devam ederek aaa evet evet diye kendi kendime sesli tepki verip sevinmek bazen şaşırmak: kendin ile ilgili bir şey keşfettiğimde ben :)

Her gün, her yaptığın ile, her kararın ile kendimizi daha iyi tanıyoruz. Uzun bir süreç. Belki hiçbir zaman tamamen kendini tanımayacaksın, evrim gibi kendi içindeki değişimleri takip edemeyeceksin. Işık tepede her zaman belirmeyecek, kendin için benimsediğin profili yıkmak kolay olmayacak. En zor olanı da en keyiflisi de kendini tanımaktır. Ama bu serüvene girmeye değer di mi?

Kendini keşfetme serüvenine hoşgeldin. Bunu nasıl mı yapacaksın? 

Kendini dinleyerek. Biraz kendine vakit ayırmak ile başlayabilirsin, tanımadığın insanlara verdiğin dakikaları kendine ayırabilirsin. Sen dünyadaki en değerli varlıksın sen olmazsan diğer varlıklar da senin için yoktur. 

'Bu Benim Suçum' diyerek kabullenmeye başlayarak bir adım daha ileri gidebilirsin. Kimse mükemmel değil ve olamayız, mükemmel izafi bir kavramdır, bunun için üzülmene, kendini kandırmana gerek yok. Sen eşsiz bir varlıksın. Kabul etmek seni daha da ileriye taşıyacaktır.

Dezavantajlarından korkma, belki bu senin serüveninde avantaja dönüşebilir. Davut ve Golyat öyküsündeki gibi korkmadan meydana çık, çekinme kabullen ve avantajı bulmaya çalış pes etmeden.

İletişime geç. Yan masadakilerle, seninle ilgilenen garson ile, komşun ile, bir yabancı ile... tanımaya çalış insanları, onları tanıdıkça kendi serüvenin için bir çok ipucu bulacaksın.

Sınırlarını zorla. Ne kadar iyi olduğunu bilmek için daha da ileriye git. Zorlamadan kendi sınırını bilemezsin. Bayrakları hemen indirme, düşsen de devam et. 

Şimdilik benden bu kadar tavsiye sevgili okuyucularım. Sizlere keyifli bir serüven dilerim.





Kasım 16, 2016

Dilek

Yılbaşı yaklaşıyor,
Kestaneler sıcacık,
Tarçınlı muskatlı sıcak şarap önce elleri sonra içimizi ısıtıyor,
Bol tarçınlı zencefilli salep ellerde eldiven sohbetler sıcacık,
Piyango hayalleri kapıda.
   Her sene sadece bir kere piyango alırım, o vakitte senenin son ayı olur. Yılbaşı piyangosu seçerim ki hayallerimi sene sonuna saklayıp, yeni seneye umut, coşku ve sevgi dolu girmek isterim. Yalan yok hayallerim hem maddi hem manevi, kim yeni bir araba istemez ki. Yeni yıl ruhunu tüm ay hayallerimle yaşarım yazının başındaki yan öğelerle. :) 
Bu seneye kadar.. 

   Yakında mağazalar, sokaklar süslenecek, hediye furyası başlayacak, programlar yapılacak, bir bölüm happy new year bir bölümde de xmasler havada uçuşacak, hediye paketleri hazırlanacak.. 

   Bu sene hayalim de planım da yok. Hayallerimi kutuya kapatmak zorunda kaldım, tamamen yitirmemek için; gelecekteki bir sene o kutuyu açmamı sağlayacağına en azından inancım var.

Ama dileğim var.
Korkularımdan arınmak istiyorum, hafiflemek, uçmak istiyorum.

Korku, hayallerimin kapısında demir bir kilit. Anahtarı bulamadım. Ya benim ya da hikayemin protagonisti kırması lazım bu dev kilidi.

Dileğimi havaya bıraktım.
Beklemedeyim...


Ekim 18, 2016

Arsızın teki


Arsızım ben hep istiyorum, hayır deseler de istiyorum, asla deseler de istiyorum. Olmazım yok benim.

Giymek istiyorum giyiniyorum kalıplara uysa da uymasa da;
Sevmek istiyorum seviyorum kurallara aykırı olsa da;
Yemek istiyorum yiyorum yediğim ne kadar acı olursa olsun;
İçmek istiyorum içiyorum çirkin dursa da durmasa da.

En azından istiyorum ve en önemlisi ne istediğimi biliyorum. Beni biliyorum ve beni mutlu edeni istiyorum bu sana uygun olsa da olmasa da ben mutluyum.

Gerisi mi 
Teferruat değil 

Saygı duyuyorum sana da.
Ve seni anlamak da İstiyorum,
Ey güzel İnsan! 

Eylül 09, 2015

Uykusuz Gece

Uykusuz gecelerden biri daha:

Yatağımdayım bir sağa bir sola dönüp duruyorum, yastığa sarılıyorum, olmuyor gelmiyor uykum beni almaya, o aleme geçemiyorum. Beni niye kabul etmiyorşar diye düşünüyorum üzülüyorum ve uykumun beni almaya gelmesini beklemekten vazgeçiyorum. Pencereye doğru başımı çeviriyorum, cenin pozisyonunda kıvrılmış ağaçları izliyorum. Rüzgarın sesini dinliyorum. O sese dalıyorum. Benimle konuşmaya başlıyor bazen öfkeleniyor bazen sakin sakin esiyor. 

Beni rahatlatıyor çünkü yalnız değilim. Birazdan kulağıma güzel bir melodi fısıldayacak, uyku alemi beni aldığında tenimi okşayacak, sevecek beni.

Bu gece yalnız değilim kapılar açılsın hazırım gelmeye.

Rahatça uyuyabilirim..